15 Temmuz 2011 Cuma

Dinle başkan: Biz neredeysek Süper Lig orasıdır!


Simurg'u bilir misin?
Serendipity - Biz neredeysek Süper Lig orasıdır. Ama senin olduğun her yer, kestirmeden, tecimhaneden öteye gitmez. Sen tecimenliğinle biz taraftarlığımızla mevcudiyet bulmuşuz şu dünyada.

Güzel futbol dışında hiçbir beklentisi yoktur taraftarın. Başarı sadece güzel futbolun meyvesidir. Ha, bir yıl don vurur, dolu döker çiçekleri meyveleri toplayamazsın. Olsun seneye yine aynı heyecanla yeniden başlarsın bahçeni yeşertmeye. Çünkü kırk kuşun derdi Simurg'a ulaşmak olsa da kuşlar sonunda anlamıştır; aslolan 'yol'un kendisidir. O yolu kat eden her bir kuş Simurg olur sonunda. Taraftar bunu bilir. Uzun bir yola çıktığını, bu sabah olmazsa öbür sabah menzile ulaşacağını düşünür hep. Menzili kendisine çekmeye çalışmaz. Ona ulaşmak için çaba sarf eder.

Haysiyet yoksa şenlik de yok
Biz neredeysek Süper Lig orasıdır. Birinci, ikinci, üçüncü lig ya da küme, biz oradaysak şenlik yerine döner. Çünkü biz şenliğe dönüştüremediğimiz hiç bir yeri benimseyemeyiz. Maçı kazanmak için güzel futboldan, haysiyetli mücadeleden başka hiç bir yol mubah değildir. Bu da bizim esrimemiz için yeterlidir. Anlaman lazım be başkan, başarı bizim küçücük hayatlarımızda küçücük bir ayrıntıdır. Başarımız, dostların sırtımızı sıvazlamasıyla geçer gider. Ama şenlik; gece uyku tutmayıp "acep Feyyaz şimdi ne yapıyordur?" diye sabahlara dek gözünü tavana dikmektir be başkan.
[Zeki Demirkubuz'a selam olsun]
2009 şampiyonluğu hepimiz için çok buruktu, bunun nedenini bir gün size uzun uzun anlatmak isterim başkan.

Çocuğunun rızkı bize on yıl yeter
Biz içeride/dışarıda maçlara giderken çocuğumuzun rızkından kesiyoruz. Kulübü borçlandırdığın paralara "çocuğumun rızkı" diyorsun başkan. O rızıkla kapalı, eski açık, yeni açık ve hatta deplasman seyircisi on yıl derdini unutur, biliyor musun?
Senin oğlanın rızkını ömür billah göremeyecek on binlerce oğul kirli bir savaşta göğe ağarken; biz tribünde onlara ağıt yakıyoruz. sen o sırada oğlana Ronaldo'dan imzalı resim almakla meşgul oluyorsun ya, o da çok koyan bir şey be başkan.

Bu bir şike yazısı değil aslında

3 topçuyla taraftarın gönlünü fethettiğin yazıldı son bir yıldır. Ben gönül kapısının anahtarını sana teslim etmeye razı tek bir taraftar görmedim hiç, bilesin. Ha, bindirilmiş taraftar yarattın gerçi son 6 yılda, onlarda da gönül olmadığından saymıyorum.
Son iki haftanın manşetiyle ilgili bir kelam etmeye gerek yok. Taraftar, "eğer dahlin varsa boynun altında kalsın" açıklamasını yaptı çoktan. Şunu unutma ki, bu soruşturmadan aklanarak çıksak bile; bu sizin de aklandığınız anlamına gelmeyecek. Çünkü Beşiktaş taraftarı, konuya bulaşan diğer takımların taraftarlarından ayrı olarak, dik durmaya devam ediyorsa, bunun bir nedeni var, başkan. Beşiktaşlılık duruşu maruz kaldığı; ancak def edemediği bir yönetimin bu soruşturmalar sonucu sonsuza dek bertaraf edilebilme olasılığını hiç çıkarmıyorlar akıllarından.
Yani size kupayı iade ettiren o dik duruş, size karşı bir duruştur aynı zamanda.

Hanemizde yasal mermili komiserler dolaşıyor diye hemhal olmadık seninle başkan. Gönlümüzdeki tahtı kırarak yerleşmenden bu yana geçen zaman hiçbir acıya merhem olmadı henüz. Küme düşmek dert değil; sen ve ait olduğun sınıfın zihniyetiyle yaşayıp gitmekten kötüsü ne olabilir be başkan?