23 Mart 2009 Pazartesi

Hafif bir başağrısıyla uyansak o sabah...

Sivas Spor 1 - Beşiktaş 1

Serendipity- Bu sene ligin gidişatı Beşiktaş için üç malum senaryo içeriyor. Bunlardan birincisi işlerin yolunda gitmesi ve Beşiktaş'ın az bir puan farkıyla da olsa şampiyon olması. İkincisi işlerin ters gitmesi ve Beşiktaş'ın az bir puan farkıyla 2. olması ve Türkiye Kupası'nı müzesine götürmesi. Son olasılık da işlerin bayağı bir kötü gitmesi ve Beşiktaş'ın kupaya da veda ederek ligi başaltında bitirmesi.

Üçüncü olasılık gerçekleşirse Beşiktaş, Dolmabahçe'den başlayarak Akatlar'a kadar 7,8 şiddetinde sarsılır ki, bu sarsıntının altından yönetim dahil kimse kalkamaz. Tabii burada pişkinlik derecesi de en az richter derecesi kadar önemli. Yönetim yine, hala, bir kez daha, ilelebet görevinin başında olduğunu açıklayabilir. Her ne olursa olsun, bu olasılık seneye bu takımın büyük bir revizyonla kramponlanmasına neden olacak. Hoca gider, Delgado gider, Holosko gider vs.

İkinci olasılık gerçekleşirse Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi için ön elemeli de olsa vize alır. Ön elemeleri geçmesi de muhtemel. Ama eğer gruplara kalırsa bu onbir, ŞL yükünü taşıyamaz. taşıyacağını ümit edenler şapa oturur. Yusuf'un lig maçlarında yüreğimizi şad eden çalımları, ortaları bırakın devleri, ortalama bir Avrupa takımı karşısında bile iş görmez. Yani ikinci olasılık gerçekleşirse Beşiktaş'ın yine yeni kramponlara ihtiyacı olacak. Ama sicili Gordonlarla, Diattalarla bozulmuş olan yönetimin transfer döneminde ille de Ernst burcuna girmesi gerekir ki bu ne kadar mümkün bilemiyorum.

Birinci olasılık gerçekleşirse yönetimdi, taraftardı öyle bir halet-i ruhiyeye bürünürüz ki; büründüğümüz heletten de ruhiyeden dekorkarım. Zira yönetim kupayı alıp kapı kapı dolaşmaya çıkacak, Anıtkabirle başlayan turne emekli ve fiili muhtarlar odası derneğinde son bulacak. Tüm bu tatava arasında da yeni sezon vhazırlıkları güme gidecek tabii ki. Bir de takımı şampiyon yapmış hocanın ve topçuların giydirilmiş faturaları çıkacak yönetimin önüne. Vay halimize.

Biz, şampiyonluk hasretiyle çok çile çekmişler olarak, esriyeceğiz ve bu esrik hal aylarca sürecek. Rakiplere inat herkes bütçesi oranında şarabın, rakının boynunu kıracak. Eş-dost, iş-okul çoluk-çocuk unutulacak. Hafif bir başağrısıyla afyonumuz patlamaya başladığında bir de göreceğiz ki aaa! yeni sezon başlıyor. Yönetim bir takım topçular almış, bir takım topçular satmış. Kimileri satıldığını gazetelerden öğrenmiş...

Bu iyi midir, kötü müdür bilemiyorum. Bunu bilmek de istemiyorum. Evet yahu bugün için yaşayıp yarını düşünmek istemiyorum. Ağustos geldiğinde bakarız ne olmuş, ne olacak diye.

Şimdi ille de şampiyonluk... Başkan'a, yönetime, medyaya, Toroğlu'na inat şampiyonluk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder