13 Eylül 2009 Pazar

Göz Gözü Görür Olsun!


Kamra- Geçen seneki şampiyonluk buruk bir şampiyonluktu bizim için. Taraftarız. Takımımız yenince mutlu kaybedince kahroluyoruz. Şampiyonluktan daha büyük sevinç yok ama işte 'ama'sı var. Oynadığı futbol zevk vermeyen, ezeli rakiplerine ve şampiyonluk iddiası bulunan takımlara yenilen, şampiyonluk iddiasını kendi futboluyla değil, rakiplerinin iddiasız takımlara kaybettiği puan hesaplarına bağlı olan bir takımdı Beşiktaş. Yine de bir takım iskeleti kurulmuş gibi görünüyordu. Ama sadece görüntü. Temel endişemiz başkan ve yönetimdi. 6 yıllık başkanlığında bizi hep utandıran, yanlış ve pahalı transerlerle, teknik direktör tercihleriyle ve bu tercihlerin arkasında durmamasıyla, saçma sapan iddia ve demeçlerle Beşiktaş'ı rezil eden Demirören'in geçen seneki şampiyonlukla prim kazanması şampiyonluk sevincindeki burukluktu.

Bu buruk sevinçle başladı yeni sezon ve her maçta biraz daha arttı. Mustafa Denizli'nin 'ben futbolu çok iyi bilirim' havaları, kehanet merakı burukluğumuzun, sinire öfkeye dönüşmesinde pay sahibi kuşkusuz. Çünkü biz futbola, futbol ligine bir matematik oyunu olarak bakan, kaybettiği maçları, puanları mazur göstermek adına sahaya çıkmadan maçlar, puanlar kazanan, 10. hafta, 25. hafta kehanetlerinde bulunan bir teknik direktör istemiyoruz. Kehanet başkanların işi (bkz. 21:45 Adnan Polat örneği) teknik direktörlerin değil. Biz takımına iyi futbol oynatan, maç kazanan teknik direktör istiyoruz.

Mustafa Denizli garip işler yapıyor. Kendisini eleştirenleri leş kargası, yol gösterenleri kılavuz karga olmakla itham ediyor. O halde biz de karga olmaktan sakınarak birkaç soru sormakla yetinelim sadece:

Kalenizde genç ve yetenekli bir kaleci var ve gol yemiyorsunuz. Neden artık futbol hayatının kışına girmiş bir kaleciyi, uzun bir sakatlık döneminin sonunda önemli bir derbi maçında görev veriyorsunuz?

4 haftadır bal yapmaz arı gibi koşuşturup duran Nihat'ta bu ısrar niye? Nihat'ın psikolojisi, aldığı transfer ücretinin yükünü üzerinden atması Beşiktaş'tan daha mı önemli?

Serdar Özkan'ı baştan yaratmak, yıldız yapmak gibi hırsların sebebi ne? Bu adam ilk kez mi futbol oynuyor? 'Arda' olmadığını görmek için boş kaleye daha kaç tane gol kaçırması gerekiyor?

Tabata'yı kurtarıcı gibi göstermekte amacınız ne? Gaziantep gibi Türkiye liginde orta sıralara oynayan bir takımdan aldığınız futbolcuyu daha ilk resmi maçında bir derbinin kurtarıcısı olarak lanse edereken, o maçın hiç oynanmayacağını mı düşünüyordunuz?

Ekrem Dağ'ın vasat bir futbol oynadığını, Beşiktaş'ı hedeflerine taşıyacak kapasitesi olmadığını görmek için daha kaç maç oynaması gerekiyor?

Bobo, Holosko gibi Türkiye liginin en iyi, geleceği en parlak yabancılarını oynatmayarak, yanlış mevkide oynatarak neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz?

Geçen sene ligde çalımlarıyla 2-3 maç kazandıran Yusuf'tan beklentiniz ne? Türkiye ligi 2-3 maçtan mı ibaret?

Bu hafta Manchester United maçı var. Tüm Beşiktaşlılara sabır diliyorum. Aklınıza sahip olun.

1 yorum:

  1. evet bu sene besiktastan beklentilerimizi dusuk tutmamiz gerekiyor. (sanki her sene yuksek tutabiliyomusuz gibi oldu ama...)
    Gecen sene ligin dusuk kalitesi, rakiplerin puan kaybi vs gibi desteklerle de olsa, ligin en iyisiydi besiktas. Sampiyonluk herseye ragmen ne guzel sey dedik. Susamis kalplere bir serinlikti. Ama sureklilik vaadeden bir basari degildi kuskusuz.

    Ote yandan, ben bu sene besiktasi gecen seneden daha iyi buluyorum; futbolu gecen seneye gore sanki daha atak ve sut atmada daha cesur. Bu cesaret de bana zevk veriyor. Fakat rakipler gecen seneye gore cok daha ustun, cesaret tek basina is yapamiyor.

    Sezona kotu bir baslangic yaptik, ne denizli, ne de yonetim gidisat konusunda bize umit verebiliyor. Rustu aksiyor, nihat bir turlu kendine gelemiyor, net gol pozisyonlari kaleyi bulmuyor ve daha benim anlayamadigim bir suru sey oluyor... Ama nerden geldigini anlayamasam da bahsettigim cesareti takdir ediyorum beri yandan.
    Besiktas o yillardir tat vermeyen kisir galibiyetlerden silkiniyor mu acaba diyorum.

    Velhasil gecen seneki sampiyonlugu, yilginlik veren cook uzun bir devrin kapanisi, bu seneyi de (hatta belki bir sonraki seneyi de) yeni ve iyi bir devre hazirlik olarak gormek istiyorum. Isyanlar istifalar silkinmelerle sancili bir surec. Kimbilir...
    Kabuk degisimi umuyorum...

    YanıtlaSil