5 Nisan 2009 Pazar

Başkan biz 'gaz'a geldik, size hayatta başarılar!

Beşiktaş 1 - Kayseri Spor 0

Serendipity - Hafta başında gerek mail gruplarında gerekse forumlarda Yıldız-Dolmabahçe meşaleli yürüyüşü hakkında duyurular, çağrılar yapılmaya başladı. Yani sahipsiz olmayan bu kulübün tabeladaki sahipleri, başkanı; yönetim kurulu; ıvırı zıvırı yürüyüşten haberdadı. Yine sahipsiz olmayan bu kentin tabeladaki sahipleri, valisi; emniyet müdürü, belediyesi; falancası filancası bu yürüyüşten haberdardı.

Bir şenlik için hazırlanan taraftar, öyle güzel bir atmosfer yarattı ki semtte, bir şölen sergilendi yolboyu. Bu coşum, bu esrime Çarşı'dan İnönü'ye kadar otobüsle birlikte yürüme fitilini de ateşledi. Her aklı başında muktedirin (valisi, emniyet müdürü, kulüp başkanı vs.) kolayca öngörebileceği, öngöremeyene koltuğun dar edileceği bir durum yani. Şenliğe şölene su sıkmak, gaza boğmak dışında bir kriz yönetimi beceremeyenlerler kenti göbeğinden zehirlediler. Öğlen Kadıköy'de "Nato'ya Hayır!" mitinginde hınçlarını alamayan teşkilat mensupları, akşam İnönü'de 1 Mayıs ezberlerini tekrarlamaktan geri kalmadılar.

Polisten başka bir davranış beklenmezdi zaten. Ama bizim başkan hepten kaçırdı kantarın topuzunu:
"Bugün oynanan Beşiktaş-Kayserispor maçının öncesinde Beşiktaş taraftarları Barbaros Bulvarı'ndan itibaren Futbol Takımımız'ı getiren otobüse eşlik ederek, Takımımız lehine tezahüratlar yapmak için biraraya geldiklerinde maalesef son derece üzüntü verici olaylar meydana gelmiş, taraftarlar arasına giren, davranışları asla kabul edilemeyecek bazı gruplar polisimize karşı zaman zaman hoş olmayan davranışlarda bulunmuşlardır.

Özellikle polis teşkilatımızın 164. yılını kutladığımız böyle bir haftada sağduyudan, itidalden yoksun kişilerin görevlilere yaptığı bu yanlış hareketler Beşiktaş Camiası'nı ve Yönetimimiz'i derinden üzmüştür.

Ancak olaylar ve eylemlere müdahale sırasında birçok masum taraftarımızın maça gelişlerinde ve stadyuma girişlerinde zarar görmeleri, fiziki itiş kakış içinde kalmaları ve mağduriyete uğramaları üzüntümüzü daha da arttırmıştır.

Süper Lig'in son haftalarına girerken ve Takımımız tüm Camiası ile kenetlenip şampiyonluğu hedeflerken gerçek Beşiktaş taraftarlarının daha sakin, ölçülü hareket içinde olmaları gerektiğini, bugünkü olaylardan tekraren büyük üzüntü içinde olduğumuzu kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız."

Açıklama budur. Polisin nobranlığı yok, 164. yılı var.

Taraftarına sahip çıkmayan yönetim aslında çok bildik bir izlekten hareket ediyor. Hayranı olduğu Fenerbahçe padişahı Aziz gibi davranmaktan hoşlanıyor; ama asıl izlek o değil. Yeni futbol anlayışı yavaş yavaş taraftardan arınmak istiyor. Takımlarına gönül vermiş, renkleriyle yatıp kalkan taraftar yerine, lisanslı ürün alan, stada müşteri gibi gelip müşteri gibi maç izleyip müşteri gibi giden izleyici istiyor artık modern futbol. Ya tüket ya terket! İşin özeti budur. "Stadı Mayıs'ta yıkarız, önümüzdeki yıl da Anadolu'da oynarız." açıklaması da bu amaca hizmet ediyor elbette. Beşiktaş taraftarını dağıtmak, tasfiye etmek için ne güzel bir yol değil mi? Kasımpaşa Stadı dururken Anadolu'nun çeşitli kentlerinde oynayacakmış takım. Niye? Beşiktaş sevgisini Anadolu'nun değişik yerlerine de yaymak için. Saçmalamayın yahu! Kuvayı Seyyare misiniz siz? Anadolu'da bir direniş mi örgütleyeceksiniz?

Biz polisin attığı zehiri bundan 5 yıl önce bir genel kurulda ciğerlerimizde idrak etmiştik zaten, sayın başkan. Ama bu sefer gerçekten gaza geldik, bu takım bu sene şampiyon olacak ve umarım seneye bu takımın başında siz olmayacaksınız. Ankaralıların kabusu Gökçek'ten aşağı kalır bir tarafı yok bu durumun. Siz seneye Anadolu'nun çeşitli yerlerinde birer tüpgaz bayii açın ve her hafta birini ziyarete gidin sayın başkan. Hadi size hayırlı işler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder