24 Ekim 2010 Pazar

Tribünde düşmalığa hayır da...!

Serendipity - Tribünler arası anlamsız gerginlikleri ve ritüelistik küfürleşmeleri hiçbir zaman anlamadım. Hatta bir tribünden diğerine işaret parmağını sallayarak "dışarıda görüşeceğiz" göndermesi yapanları da hiçbir zaman anlamadım.
Bu yüzden her ne kadar her iki taraftar grubunu sevmesem de Ankaragücü-Bursa tribün kardeşliğini önemsemişimdir. Öyküsü fena değildir, ayrıca çakma da değildir.
Ama bugün oynanan AG-BS maçı sonrası bu dastluğun ve kardeşliğin sanki ensest bir hal almaya başladığını farkettim. AG taraftarı kendi evinde 5 yemiş hala Bursa tezahüratları yapıyor. Ben AG'li bir topçu olsam bu tribünlere fena bozulurdum.
Hüseyin Üzmez vakası gibi...
O kötü hikayeyi hatırlatıyor bu bana. 70 yaşındaki adam küçücük bir kıza annesinin gözetimi altında ha bire tacizde bulunuyor. Kızın annesi ise Üzmez hakkında pek bi muhteremli konuşuyor. AG tribünleri sahadaki 11'lerini Üzmez'in kucağına oturtmuş gibi kendisinden geçmiş, Bursa ile birlikte şampiyonluk naraları atıyor. Atıyor da ortada yarımşardan 5 yemiş bir takım var kardeşim. İnsan ya takımına sahip çıkar ya da sessizce bu ıstırabın bitmesini bekler. "Koy, koy suyundan da koy.." diye tempo tutan insana taraftrar denebilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder