14 Ağustos 2008 Perşembe

AL-KARA SEVDA: BEŞİKTAŞ


AlKaraKartal - Kime sorsanız taraftarı olduğu kulübü benzersiz kabul eder. Benim için de bu böyle. Beşiktaş benzersizdir. Oysa aynı zamanda diğerlerinden çok da farklı değil. Benzersiz; ama diğerleri gibi.

Yani benim klubüm de pek çokları açısından bir iktidar alanı. Kulübün baş koltuklarına kurulduklarında burunlarından kıl aldırmayan, herşeyin en doğrusunu bilen, asla ama asla yanlış yapmayan muktedirler. O koltuklardan indikleri anda koltukların yeni sahiplerini küçümseyen, onları iş bilmezlikle suçlayan, olumlu giden bir şeyler varsa kendilerinin eseri olduğunu iddia eden devrik muktedirler.

Koltuklar dolar boşalır. Biz hep aynı yerde dururuz oysa. Kalbimiz, sahaya çıkan 11 genç adamla birlikte altı pastan orta sahaya, rakip yarı alandan onsekize bir kuş gibi kanat çırpar. 90 dakika yaşam durur. Baş koltuklarda oturanlarla ilişkimiz söner. O koltuklarda oturanlar için tekinsiz kuru kalabalıklarızdır. Bizim içinse onlar kulübümüzün başına çöreklenmiş, varsıl iş bitiricilerdir. En azından başkanlardan nemalanmayan büyük çoğunluk için bu böyledir.

Taraftar olarak bizlerinde kusurları vardır. İşler iyi giderken en büyük olan bizim başkanımız olur mesela. Ama işler kötüyse o başkanı kendi evimizde yuhalayabiliriz. Teknik adamlardan daha bilgili, topçulardan daha yetenekliyizdir.

Ama yine de biz taraftarız, yani kalıcıyız. Ev bizim, klüp bizimdir. Karşılıksız destekleriz.

Bu blog küfretmeyenlere, karşılıksız sevenlere, muktedirlere mesafeli duranlara aittir. Beşiktaşlı olmayan misafirlere de açığız; ama temel futbol sevgimizin biricik nesnesi Karakartalımız'dır. Al-Kara bir sevdamız var...

Hoşgeldiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder