17 Ağustos 2009 Pazartesi

Mahrumiyet bölgesinde kızılay çadırları

Beşiktaş 2 - Antalya 0


Serendipity - Dünyanın 4. enfes stadyumu seyircisinden mahrum, "dağılmış pazar yerleri" gibi mahsun, aşıkın gözleri yaşlı, maşukun sırtında kızılay çadırları...
Neyse bu reklam alırım almam, sırtımda sosyal sorumluluk yükleri lafızlarına ikinci bölümde değiniriz.
Birinci bölüme bu izlediğimiz neydi ki, diye sorarak başlayalım. Ondokuz Mayıs'ın kenarında 3-4 adet amatör saha vardır, Ankaralılar bilir. Bazen oraya gider küme maçları izlerdim. Yolum oradan geçiyorsa mutlaka bir onbeş dakika oyalanırdım. Aynı manzara, hoca bağırır, topçu küfreder, az seyircili cılız tezahüratlar kulak tırmalar. Ama bana, bize o maçları izleten bir şey mutlaka olurdu. Futbol müptelalarının parmakla gösterdiği, seneye Gençler'de... dediği parlak bir topçu mesela. Ya da kora kor bir mücadele... Bu akşam hiçbiri yoktu İnönü'de. Dağılmış pazar yerleri gibi gerçekten.

Tabi ilginç olan, ilk golden sonra Beşiktaş'ın 5 dakika top çevirip serbest vuruşu bulması ve ikinci golü yakalamasıydı. Bir an Barça gibi derdirtecekti ki, neyse üzmedi bizi. İkinci golden sonra bildiğimiz Beşiktaş oldu.

Hamiş: Nihat gördüğü yerden vursun bence. Eski formunu yakalarsa bu vuruşlar kapanan savunmalara karşı anahtar olacak.

Beşiktaş'ın sine-i forması

Büyük başkan büyük buyurdu ya "koskoca Beşiktaş takımı 2-3 milyon Euro için sırtına reklam almaz!" diye, allah allah diyesim geldi. Herhalde kolasından turkasına söküp atacağız ne var ne yok. Ama hal bu değilmiş, gerçekten sadece sırtından konuşuyormuş formanın. Acaba sinemizden ne kazanıyoruz ki sırtımızdan kazanca tokuz, bilemiyorum. Türk Kızılayı'yla çıktık bu hafta, haftaya Mehmetçik Vakfı filan olabilir diyor asbaşkan.

Bu ülkede söz söyleme ayrıcalığını elde eden herkes ama herkes - sokakta mikrofon tutulan amcalar bile- kendisinin çok akıllı olduğunu düşünür ya, bizim başkan da öyle düşünüyor. İşin kötüsü bizim de aptal olduğumuzu sanıyor. "Koskoca Beşiktaş takımı 2-3 milyon Euro için sırtına reklam almaz!" mesajının gerçekte ne anlama geldiğini özetlemeye çalışayım:
"Bu sezon bi baktık herkes isimleri aşağıya yazmış, kesin üste reklam alacaklar dedik, düştük yola. Beş - on kapı çaldık bi baktık ki, 2-3 milyondan fazlasını veren yok. En azından bi beşlik peşinde koşuyoruz. Eee isimleri de aldık aşağıya, görüşmeler bitene kadar ne olacak üstteki boşluk? Bir iki sosyal sorumluluk şeysi bulalım bari idareten, diyerek konuyu bağladık".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder